DÜŞÜNCENİN DÜRÜSTLÜĞÜ (İoanna Kuçuradi’ye atfen)
Günlük hayatımızda, iş ortamında, arkadaş çevresinde hemen hemen bir çok konuda sohbet eder, görüşlerimizi dile getiririz. Herkesin farklı görüşler beyan ettiği zeminde konsensüs noktasında buluşabilmek çoğu zaman mümkün olmuyor. Bu durumun ise duygularımızın tesirinde kalmamız ve böylelikle fikrin/düşüncenin/aklın haklı çıkmasından ziyade “benim” dediğim doğru, “ben” haklıyım diyebilmek yüksek arzusundan ileri geldiğini düşünüyorum. Böylesi bir durumda evvela duyguların uzaklaşmasıyla başlayan ilişkide kopmalar ve toplumsal ayrışmalar düşünce ve fikir olarak da bizleri kutuplaştırıyor. Sonrasında ise son derece keskin gruplara/hiziplere ayrılıyor ve kendi düşünce ve değer yargılarımızı doğru kabul edip karşı tarafı ötekileştiriyoruz ve dahi ötekileştirmekle kalmıyor yok sayıyor, asimile etmeye çalışıyoruz. Burada yapılan temel yanlışın, karşı tarafın düşünce ve söylemlerine eleştiri getirirken buna karşılık gerekçelendirilmiş ve güçlü ar...